Browsing Category
Hikaye
10 posts
AÇIK KAPILAR
Akşam olmuş herkes evlerine gidebilme telaşındayken o henüz evden yeni çıkmıştı. Hava hafif yağmurlu, sokaklar ıslaktı. Yağmurun değdiği ağaç dallarından süzülen damlalar zihninde gözyaşını canlandırmıştı. Gökyüzünün ağlamasıyla birçok canlı besleniyordu.…
KUĞU GRUBU
Çirkin ördek yavrusu misali, gölde kendi yansımasını görene kadar çirkin olduğunu bilmiyordu. O öyle zannediyordu. Ailesi ve çevresindekilerden dolayı, onlara benzemediği için ve farklı olduğu için, kendi yansımasını görünce, ben…
BİZİM MAHALLE
Mahallenin adı ETHEM mahallesiydi. Mahallenin tam girişinde eski, uzun bir köprü vardı. Bu köprüden giriş yapar mahalleye öyle adım atardınız. Mahallenin girişinden biraz ilerleyip, sola döndüğünüzde, tam köşedeydi evleri. İki…
IŞIK AVCILARI
Davulunu almış eline, gümbür gümbür vuruyordu. Çevre ahalilerden kimisi, davulun sesinden rahatsız oluyordu, kimisi ise onu sevinçle karşılıyordu. Bazen bu tepkiler, uykusundan uyanmak istemeyenlerin tepkisi oluyordu, bazen de ışıklarını açarak…
KIRIK KANAT
Yok, sayma varlığımı, yanındayım, elini tutan benim, sana bakan, hüzünle gözlerine bakan benim. İnsanın görülmemesi ne kadar da zor değil mi? Aynı yerden yaralı kuşun kanatları gibi iki kanat gibiydiler.…
aBDAL BU YA HU!
Onu ilk kez gördüğünde, bir kapının eşiğine oturmuş kapının pervazını dili ile yalıyordu. Saçı başı dağılmış haldeydi. Üstündeki eski kıyafetlerle sadece fakir gibi görünüyordu. “Amca neden burada oturup dilini buraya…
ADRESSİZ MEKTUPLAR
AŞK’ önce sağda solda kaçamak bakışlarla başlamıştı. Sözler, sandıklara vurulmuş, üstüne yeminler edilerek açılamayacak kadar küflü kilitlerde saklıydı. Söylenişinde, zarafet ve gücün aynı anda vurgulandığı bu üç harf, sihirli bir kelimeydi.…
‘AŞK’SERÇENİN KANATLARINDA
Geçmişten eser kalmamışçasına, kıyısında köşesinde, ben önceden yemyeşildim diyen boyasıyla. iki tarafa açılan minik bir ahşap pencere. Minik pencerenin önüne, yalpalaya yalpalaya yaklaşan yavru yaralı bir serçe. Artık yaralarıyla ona…
ÜÇ BULUT KADIN
Mana giydirdiği birkaç bulutla konuşmaya başladı. Açık mavi, sarı ve pembe renkleriyle sanki oturan üç tane kadına benziyorlardı. Henüz onüç yaşlarında kalbinin derinliklerinde iz bırakacağı belli olan o üç meşhur…