BİR DİRHEM BİR ÇEKİRDEK

Deli kundurası taktılar ayağıma,

Velisinden verdiler başa bir takke,

Gördü gözüm, işitti kulağım,

Nice yarendi, hasrete gark olduğum,

Baharın yelinden sıyırdılar, böğrümü

Sancı çektim, bir ana gibi

Dediler doğuranda sen, doğan da sen.

Aldı içimi bir hare

Harenin içinde yara,

Yaranın için de yâre,

Yarenlik eder yaraya, dirhem

Dirhem ki o da çekirdeği

Buraya kadar dediler,

Çekirdeği bizden, kabuğu senden,

Kabuk ki bir dirhem bir çekirdek,

Elimde dirhemi giden,

Kalanı bir çekirdek

Yok, işte hepsi bu,

Yolculuk buymuş dediler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

aTEŞ VE RÜZGAR

Adı bahara karışmış rüzgâr yelelerine bıraktım düşlerimi… Düşerin heyecanı ve eşliğinde ağızdan çıkacak her sözümü bıraktım özgürce yanan ateşlere… Biliyordum ki artık dinginliğe değil ateşe ihtiyacı vardı… Yanan ve yanarak…
Görüntüle

AŞK’TAN MEST OLURUZ…

Geceyi gözlerinde, acıyı yüzünde buldum.Nefesi gülüşünde, yaşamı sesinde duydum!Sükuneti dilinde, Adab-ı gözyaşlarında gördüm.Ne vakit dardı gönlüm, genişliği ibadetinde buldum.Deniz dediler üstü başka altı başka, üstü dalga, altı sakin bir derya,Ne…
Görüntüle

SAADET-İ RUHANİYE

Aldı başı misk-i Amber Yoğuz dedi, dünyevilerde Saldı kendini, gölde bir dibe cevher Cevher de zuhur eder, gönülü miskinler Dip deyup geçme ey yar Su sığdır, gönülü coşkundur Sığ sularında…
Görüntüle

MAĞARA

İşte yine bir yalnızlık köyünün arasına kurduğum evde,Harabeler,ağıt onaran ağaçların sesiyle bulanmış kader,Taşların altındaki karınca yuvalarını bulmak,Kim bilebilir, kaç asır eder. Senin,yakınları uzak eden bakışların var,Şimdi kalbinden daha yakın dağların.Çağlıyor…
Görüntüle

DOLUNAYDA SOYUNMAK

O gün büsbütün güzeldi. Hiç yaşanmamış şeyler gibi güzeldi.  Hayatın eşiğinde, düşüncenin içinde, son bir defa gördüğümüz şeyler gibi güzeldi. Hele bir gece olsun, şiir çıksın dolunayda, bedensiz bir ruh…
Görüntüle
ŞİİR,CUMARTESİ SALINCAĞI

CUMARTESİ SALINCAĞI

Söylenmemiş isyanları duyamadı,işitmediği için değil, hissedemediği için yedi fırtınaları…Söylemediler! İçlerinin okunmasını beklediler…Böyle böyle öğrendi iç okumayı,acabalara, ne yapacağını bilmeyen sersemlemiş kelimelere de ihtiyacı kalmadı artık…Kafası önünde değil de ardında olsun…
Görüntüle