Çirkin ördek yavrusu misali, gölde kendi yansımasını görene kadar çirkin olduğunu bilmiyordu. O öyle zannediyordu. Ailesi ve çevresindekilerden dolayı, onlara benzemediği için ve farklı olduğu için, kendi yansımasını görünce, ben…
Hayatın serverı sendin, senden sana yansıyana, yansıyandan yansıtılacak, şeye de Hayat denilirdi. Günümüzde soyunduğumuz bir şey kalmadı, gizlemekten başka demişti. Sülüm teyze, elinde tespihi sabah zikrini çekmekteydi. Yeni yapı bir…
Bir tren yolculuğu onları kıyısında Denizi olan, balıkçı teknelerinin olduğu ve yosun kokularıyla dolu bir şehre bırakacaktı. Annesi yanındaydı ve kendisi daha okula bile başlamamıştı. Nereye gittiğini hatırlamıyordu, büyüyünce de…
Bir mıknatıs gibi, insanlar birbirlerine yaralarından çekilirlerdi. Bazıları, yaralıymış gibi sana çekilirdi, tüm gizlilikler, zaaflar, yaralar öğrenilmeye çalışılırdı. Gün gelip sana karşı kullanılması için “bak seni yarandan vururum demek için…”…
Mahallenin adı ETHEM mahallesiydi. Mahallenin tam girişinde eski, uzun bir köprü vardı. Bu köprüden giriş yapar mahalleye öyle adım atardınız. Mahallenin girişinden biraz ilerleyip, sola döndüğünüzde, tam köşedeydi evleri. İki…
Davulunu almış eline, gümbür gümbür vuruyordu. Çevre ahalilerden kimisi, davulun sesinden rahatsız oluyordu, kimisi ise onu sevinçle karşılıyordu. Bazen bu tepkiler, uykusundan uyanmak istemeyenlerin tepkisi oluyordu, bazen de ışıklarını açarak…
Bir ses duyduğun. Her gün yaşadığın aynı insanların sesleri, evet o sesler kulak hafızasındaydı. Her gün duyuyordun o sesi, ya bir gün, bir gün göremez ve duyamazsan, ses sana uzun…
Kitaplarla bütünleşmeyi severdi, içinde bulunduğu dünyadan çıkıp, başka yerlere giderdi. Gökyüzü değişir, etrafındaki kişiler değişir, yol, yön her şey ve herkes bir anda onun baktığı gibi, görmek istediği gibi olurdu.…